kokumu tenime hapsetmeliyim. dokuma. kasıma. kemiğime. kentteyim, unutmamalıyım.
gözlerimin ışığını söndürmeliyim. onlar en vahşi ormanların en aydınlık yapraklarına pencere, her sıcak soluğuna yaban domuzlarının.
hızımı yavaşlatmalıyım. aynı an içinde ve tek el ile, kuru bir dudağı kendi tükürüğü ile ıslatmayı, kasıkları en kuru ve ürkek yerinden sırılsıklam açmayı, omur düğümlerini teker teker aralamayı, bir baldırın yüzlerce kuytusundan fırlayan sinir uçlarıyla tanıştırmanın olanaklı olduğunu göstermemeliyim. yavaşlamalıyım.
dansımın gücü ile, teninden girebileceğimi, ruhunu içebileceğimi, boşluk bırakmayabileceğimi, ezip geçebileceğimi, onu kamaşmış ve mutlu bir ceset olarak bırakabileceğimi hissetmemeli.
hapsettim.
unutmadım.
söndürdüm.
yavaşladım.
göstermedim.
hissetmedi.
16/10/02
Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder