Cuma

baraküda

gri mavi bir zeminde açıldı manolyam hep açık kaldı. siyahtı içi tenimin. dışı bir baraküda. ön dişlerine güvenen, gözüne güvenen -en loş karanlıkta-, hızına, kıvraklığına. koparır gibiydi geceyi bedenim, ardı ardına patlayan o uzak şimşek kızıllığında... şavkıyandım, yansıtandım, sakindim, akandım, yayılandım birden fazla örtüsüne gecenin, yoluna, birden fazla kokusuna. gözbebeklerimde -büyüyen- sırrımı gördüler; bilemediler sırrım keskinliği idi çıplaklığımın. kapkara (yeşil ışıklı).

30/09/02

Hiç yorum yok: