Cuma

kırlangıç balığı

ensemden kuyruk sokumuna kadar ateş kırmızıyım. kanatlıyım. küçük hafif kanatlar; uçmaktan çok dansıma yarıyor.

avcıyım. (küçük mü küçük bir fare salonumda cirit atıyor. ailesi kayıp. aç. öldürülecek.)

alnımın ortasında buz mavisi bir göz var. en incesinden kuvars kristali. ışıyor sönük. gözlerim kapalı.

siyahım ateş kırmızısına örtü. siyahım uçup giden zamansızlık duygusu. siyahım mekanımın tütsü (gincko bloba) kokan ayin rengi.

saçlarım gümüş ve canlı bir küçük hayvan gibi kabarıp ortada toplanıyor, şövalye miğferlerinin tepeüstü bıçakları, punk delikanlılar, kirpiler, aslan yeleleri kıskanıyor.

ayaklarım bir ceylan gibi sürtünüyor tahtalara. çıkan ses fısıltı, çıkan ses bir katilin temkini, çıkan ses bir sevgiliyi uyandırmadan öpmek.

boynum kıvranan bir ağaç (karaçam), göğsüm tam da gövdesi kırlangıç balığının (kaçan gümüşlerin ardından çıkıp giriyor suya kanatlarım).

kasıklarım lacivert, penisim su içi rüzgarlarında (akıntı) salınan deniz hıyarı (karanlık bordo), deniz yıldızı hayalarım.

bacaklarım fısıldayan ayaklarıma koruyucu, aygır.

soluyorum.

01/10/02

Hiç yorum yok: